Çocuklarda ve ergenlerde görülebilen yeme bozukluğu, birtakım ipuçları ile anlaşılabiliyor. Yeme hakkında takıntılı niyet, davranışlar ve hislerin ipucu olarak değerlendirilebileceğini belirten uzmanlar, sıklıkla kalori hesabı yapılmasının ve uygulanan ağır diyetlerin de yeme bozukluğuna işaret ettiğini vurguluyor. Gençlerin bilhassa toplumsal medyadaki “sıfır beden” fenomenler üzere olmak istedikleri için durumdan makus etkilendiklerini kaydeden uzmanlar, aile tavırlarının da yeme bozukluğunda kıymetli bir etken olabildiğine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Saadet Aybeniz Yıldırım, çocuklarda ve ergenlerde yeme bozukluğuna yol açan etkenler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Takıntılı niyet ve hisler tesirli oluyor
Çocuk ve ergenlerde yeme bozukluğu olduğunun birtakım ipuçlarından anlaşılabileceğini belirten Saadet Aybeniz Yıldırım, “Örneğin kişinin yeme hakkında takıntılı davranışlarının olması ya da takıntılı niyet ve hislere sahip olması ipuçları olarak kıymetlendirilebilir. Örneğin kalori hesaplarının çok sık yapılması, vücutlarıyla ilgili uğraşların olması, çok idmanların yapılması, fazla yenildikten sonra kendini aç bırakmak davranışlarının sıklıkla tekrar etmesi ve ağır diyetlerin yapılması sonucunda da yeme bozukluğu olduğunu anlayabiliyoruz.” dedi.
Sosyal medyadaki fenomenleri örnek alıyorlar
Uzmanlar olarak bireylerin yeme hakkındaki hislerine, fikirlerine, davranışlarına ve yemek ile ilgili ilgisinin daha güzel bir noktaya gelmesine odaklandıklarını söyleyen Yıldırım kelamlarına şöyle devam etti:
“Kişinin algısında bulunan otomatik olumsuz niyetlere ve davranışlara ağırlaşarak bir tedavi uyguluyoruz. Kişinin zihninde oluşturmuş olduğu olumsuz vücut algısına yönelik çalışmalarda bulunuyoruz. Yeme bozukluğunda aslında çevresel faktörlerin hayli büyük bir tesiri var. Bilhassa toplumsal medyada gençlerin, daha çok fenomenlerin sıfır vücut olmaları, bireylerin hoşluk algısı olarak onları rol model almalarından ötürü onlar üzere olmak istedikleri için bu durumdan makûs etkilenebiliyor, onlar üzere olmak için ağır bir uğraş içine girebiliyorlar.”
Aile tavrı da yeme bozukluğunda etkili
Bir öteki etkenin de aile tavrı olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Saadet Aybeniz Yıldırım, “Ailelerin zayıflığı güzellikle bir arada algılamalarıyla birlikte bilhassa ergenlik devrinde gençlerin zihninde zayıflık eşittir hoşluk üzere algı oluşabiliyor. Bu yüzden yeme bozukluklarında aile tavırları ve telaffuzları da değerli bir yere sahiptir.” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
